CHP Diyarbakır Milletvekili Mustafa Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin kritik bir dönemden geçtiğine vurgu yaparak, Kürt meselesi konusunda yapıcı bir yaklaşım sergileyeceklerini belirtti. Tanrıkulu, Diyarbakır Yenişehir’deki Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) lokalinde gazetecilerle buluşarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin Görüşmeleri ve Tanrıkulu’nun Değerlendirmesi
CHP’li Sezgin Tanrıkulu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İmralı’daki görüşme konusundaki tutumuna ve DEM Parti milletvekillerinin öne çıkan ziyaretlerine dikkat çekti. Bahçeli’nin, Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk ile görüşmesinin ardından yaşanan gelişmeleri şu sözlerle değerlendirdi:

“Türkiye, kritik zamanlardan geçiyor. Bu süreçte Suriye’deki yeni rejim ve bölgenin yeniden şekillenmesi ciddi bir etki yaratıyor. Suriye, sadece Türkiye’nin komşusu değil; tarihi ve toplumsal bağlarımızın olduğu bir coğrafya. Bugün burada, adı konmamış bir süreçten bahsediyoruz. Bu görüşmelerin nereye evrileceği henüz belirsiz. Ancak bu sürecin yurttaşlarımız için umut dolu bir çözüm üretmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Kürt Meselesi Çözümünde Ortak Bir Yol Haritası
Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin demokratik geleceği için Kürt meselesinde sınıfı geçmesi gerektiğini dile getirdi. Konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:
“AK Parti’nin pozisyonu nedir? Devletin bu konuda öngördüğü bir plan var mı? Demokratik çözüm süreci, belirli bir siyasi partinin günlük ajandasına uygun mu yürütülecek, yoksa Türkiye’nin bütün yurttaşlarını kapsayan bir yaklaşım mı sergilenecek? Bu soruların cevabı, önümüzdeki süreçte daha net şekillenecek. Ancak biz, yapıcı ve diyalogdan yana bir tutum benimsiyoruz. Bu mesele, siyasi takvimlerden bağımsız bir çözüm gerektiriyor.”
Suriye’nin Yeni Rejiminin Etkileri

Sezgin Tanrıkulu, Suriye’deki siyasi değişimlerin bölgeye yansımalarını değerlendirirken şu önemli detaylara değindi:
“Suriye, sadece bir ülke değil; bölgeyi etkileyen bir toplumsal ve siyasal mozaik. Suriye’deki yeni rejim, Türkiye’nin siyasi kararlarını ve toplumsal dinamiklerini doğrudan etkiliyor. Burada yaşanan gelişmeler, hem bizim hem de komşu halkların geleceğini belirleyecek. Bu nedenle, adı konmamış görüşmeler konusunda daha temkinli, ama bir o kadar da umutlu olmak zorundayız.”
Diyalog ve Uzlaşıya Vurgu
Tanrıkulu’nun açıklamalarında öne çıkan bir diğer nokta, diyalog ve uzlaşının önemi oldu. Kürt meselesinde bölgesel ve ulusal çıkarları önceliklendiren bir politika ışaret ederek şunları söyledi:
“Hedefimiz, Türkiyeli yurttaşlarımızın faydasına olacak bir süreç oluşturmak. Bu nedenle, her türlü adımı dikkatle takip ediyoruz. Ortak bir yol haritası oluşturmak için herkesin diyalog kanallarını açık tutması önemlidir. Kürt meselesi, yalnızca Türkiye’nin değil, bütün bölgenin geleceğini ilgilendiren bir konu.”
Umut ve Belirsizlik

Tanrıkulu’nun, mevcut sürecin hem umut hem de belirsizlik içerdiğine dair sözleri dikkat çekti. Vatandaşların, geleceğe dair umudu korurken temkinli bir duruş sergilediğini belirtti. Gözler, atılacak adımlarda ve alınacak kararların yansımalarında olacak.