Son zamanlarda yabancı yatırımcıların Türkiye’yi daha yakından izlemeye başlaması, yerel piyasaların seyri açısından önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. Henüz somut işlemlerle tam olarak yansımasa da, Borsa İstanbul’a yabancı girişinin artması, hem ekonomik büyüme hem de piyasa dinamikleri açısından kritik bir rol oynayacak. Peki, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi nasıl şekilleniyor? İşte dikkat edilmesi gereken gelişmeler.
Borsa İstanbul’da Yabancı Hareketliliği
2025 yılına girerken yabancı yatırımcılar, Borsa İstanbul’da dikkat çeken hareketler sergiliyor. Özellikle 3 Ocak 2025’te sona eren haftada, yabancı yatırımcılar 42.1 milyon dolar tutarında hisse senedi ve 187.5 milyon dolar değerinde tahvil bono alımı gerçekleştirdi. Küresel ekonomik göstergelerin ve ABD Başkanlık değişikliği ile birlikte şekillenecek yeni politikaların etkisi, gelişen ülkelere fon akışını tetikleyebilir.
Yatırım bankası Goldman Sachs gibi büyük finans kuruluşları, Türk hisse senetlerine ilişkin beklentilerini “piyasa altı getiriden” “piyasaya paralel getiriye” yükseltmiş durumda. Bu değişiklik, özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimlerinin piyasalarda yarattığı olumlu hava ile ilişkili.
TCMB Faiz İndirimleri ve Yatırımcı Davranışı
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin devam etmesi, yatırımcı psikolojisi üzerinde belirleyici bir etki yaratacak. Faiz oranlarının enflasyona göre risksiz getiri sunması, yatırımcıları özellikle tahvil ve bono gibi sabit getirili araçlara yönlendiriyor. 2025 yılı için yapılan enflasyon tahminleri, yabancı yatırımcıların faize olan ilgisini yüksek seviyelerde tutuyor.
Eğer TCMB faiz indirimlerine devam ederse, bu durum piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir. Yatırımcıların daha fazla riskli varlıklara yönelmesi de söz konusu olabilir, ancak mevcut şartlar altında tahviller, faiz indirimi beklentileriyle cazip kalmaya devam ediyor.
BIST100 Endeksi ve Yabancı Talebindeki Eksiklik
Borsa İstanbul BIST100 Endeksi, şu anda 7.5-8.0 fiyat/kazanç oranı aralığında işlem görüyor. Bu seviyeler, genellikle ucuz ve primsiz olarak değerlendirilmekte. Ancak, yabancı yatırımcıların düşük katılımı ve talep eksiklikleri, endeksin potansiyelini sınırlıyor.
Özellikle yabancı yatırımcıların hisse senedi yatırımlarındaki azalma, BIST100’ün performansını doğrudan olumsuz etkiliyor. 2010’lu yıllarda yabancıların Borsa İstanbul’daki payı %70 seviyelerindeyken, 2024 yılı itibarıyla bu oran %36’ya gerilemiş durumda. Bu düşüş, piyasada likidite sıkıntısı yaratırken, aynı zamanda fiyat artışlarının da önünü tıkıyor.
Avrupa Birliği çıpası ve küresel fon girişleri, geçmişte BIST100’de büyük ralliler yaratmıştı. Dolayısıyla, yabancı yatırımcıların yeniden Türkiye’ye giriş yapması, piyasa likiditesini artırarak, olası fiyat artışlarını hızlandırabilir.
Altın ve Petrol Fiyatlarında Yükseliş
Küresel piyasalardaki jeopolitik gelişmeler, özellikle altın ve petrol fiyatları üzerinde etkili oldu. Altının ons fiyatı hafta boyunca yükselerek 2.689 dolar seviyelerine tırmandı. Ayrıca, ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları, petrol fiyatlarını 79.15 dolar seviyesine çıkararak enerji sektörünü doğrudan etkiledi.
Altın ve petrol fiyatlarındaki bu artış, enflasyon beklentileri ve doların güçlenmesi ile paralel bir şekilde devam edebilir. Yabancı yatırımcıların da bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak Türkiye’ye yatırım yapma kararları şekillenecek.