Koronavirüs salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasının üzerinden 5 yıl geçti. Ancak “Dünya yeni bir salgına hazır mı?” sorusu halen gündemin önemli bir parçası. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu kritik soruya hem “evet” hem de “hayır” yanıtı vererek tüm dyayı ortak adımlar atmaya çağırdı.
DSÖ: Yeni Bir Salgına Hem Hazır Hem Değiliz

Kıtalar ve bölgeler fark etmeksizin koronavirüs pandemisi dünya genelinde derin etkiler bıraktı. Bu deneyimin ardından, bir sonraki salgına hazırlık konusu önem kazandı. DSÖ Genel Direktörü Tedros Ghebreyesus, bu soruya şu ifadelerle yanıt verdi:
“Hala savunmasızız. Birçok kişinin bana sorduğu, bir sonraki salgına hazır olup olmadığımız sorusuna hem evet hem hayır diyorum. Çünkü belirttiğim gibi bazı hazırlıklar yaptık. Ancak, salgın anlaşması gibi bağlayıcı bir uluslararası yasa olmadan, bir sonraki salgına hazırlık açısından gerçekten önemli bir ilerleme kaydetmek çok zor olacak.”
Tedros Ghebreyesus, uluslararası düzeyde yapılacak bir anlaşmanın önemi üzerinde durarak, bu anlaşmanın neredeyse tamamlanmak üzere olduğunu söyledi:
“Anlaşmaya çok yakınlar. Birkaç konu kaldı. Son görüşmede iki bölüm üzerinde anlaştılar. Ancak bildiğiniz gibi uluslararası anlaşmalar zaman alıyor.”
Sağlığa Yatırım Yapmak Şart
Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, dünya çapında grip kaynaklı salgınlarla da mücadele edildiğine dikkat çekti. Yetkililer, dünyanın bu alanda ilerleme kaydetmesi gerektiğini vurguladı:
“Kontrol altına aldığımız hastalıkların geri dönmesine izin verdiğimiz için topluca utanmalıyız. Gerçek bu. Bunun nedeni ise sağlığa yeterince yatırım yapmamamız ve çevre ile hayvanlar arasındaki engelleri aşmamız.”
Yetkililer, bu durumun negatif bir yorum olmadığını belirterek bir çağrı yaptılar: “Bu bir harekete geçme çağrısıdır.”
Yeni Salgınlara Hazırlık: Bireysel ve Kurumsal Sorumluluklar

DSÖ yetkilileri, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve salgınların önlenmesi için bireysel ve kurumsal sorumlulukların önemine vurgu yaptı. Tedros Ghebreyesus, uluslararası işbirliğinin kritik rolüne dikkat çekerek, salgın anlaşmalarının bir zorunluluk olduğunu belirtti.
Son olarak, yetkililer önleyici tedbirlerin hâlâ tam anlamıyla uygulanmadığını ve bu eksikliklerin gelecekteki salgınları daha büyük bir tehdit haline getirebileceğini ifade etti.