Gazprom, Rusya’nın en büyük doğal gaz üreticisi, boru hatlarıyla gaz ihracatındaki tekel konumunu koruma kararlılığını sürdürüyor. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Aleksey Saharov, Rus parlamentosunun alt kanadı Duma‘da yaptığı açıklamalarda, Gazprom’un hem iç piyasadaki gaz fiyatlarını artırmayı hem de boru hatlarıyla ihracattaki baskın rolünü devam ettirmeyi hedeflediğini belirtti.
İç Piyasada Fiyat Artışı ve Yatırımlar
Saharov, Rusya’daki mevcut gaz fiyatlarının regüle edildiğini vurguladı. Bu fiyatlandırmanın, özellikle altyapının bakım ve geliştirilmesi için gerekli yatırımların yapılabilmesini sağlayacak kaynakları sağlamadığını ifade etti. Bu bağlamda Gazprom, iç piyasa fiyatlarını artırmayı planlıyor, çünkü mevcut düzenleme, şirketin sermaye yatırımlarını yapabilmesini zorlaştırıyor.
Gazprom’un Tekel Konumu ve Müzakereler
Gazprom, Rusya’nın boru hatlarıyla gaz ihracatındaki tekel konumunun avantajlarını kullanarak, özellikle Çin ile uzun yıllardır süren müzakerelerde büyük bir güç elde etmiş durumda. Saharov, Sibirya’nın Gücü 2 hattı için yapılan görüşmelerin, Gazprom’un hem şirket hem de Rusya için nasıl stratejik bir müzakere aracı sağladığını belirtti. Gazprom’un boru hatlarıyla gaz ihracatındaki özel hakkı, Rusya’nın Doğu ve Küresel Güney ülkelerine yönelik gaz sevkiyatını artırma hedeflerini pekiştiriyor.
Ukrayna Savaşı Sonrası Avrupa İle Ticaretin Düşüşü
Ukrayna savaşının ardından, Rusya ile pek çok Avrupa ülkesi arasındaki doğal gaz ticareti durmuştu. Bu durum, Gazprom’un doğal gaz satışlarını alternatif pazarlara yönlendirme ihtiyacını doğurdu. Saharov, boru hatlarıyla gaz ihracatındaki tekel konumunun, Rusya’nın ticaret rotalarını belirlemede ve küresel pazarlarda etkisini artırmada kritik bir rol oynayacağını ifade etti.
Gazprom’un Stratejik Hedefleri
Gazprom’un önümüzdeki dönemdeki stratejik hedefleri arasında doğuya yönelik gaz ihracatının artırılması, fiyatların yükseltilmesi ve altyapı yatırımlarının güçlendirilmesi bulunuyor. Şirketin bu planları, yalnızca Rusya’nın ekonomik güçlenmesine değil, aynı zamanda enerji güvenliğini de sağlamaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.