Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangını faciası, Türkiye’yi yasa boğarken gözler Bursa Uludağ’daki otellere çevrildi. Yıllardır süregelen usulsüzlükler ve kaçak yapılaşma, Uludağ otellerinin mevcut durumunu sorgulamaya açtı. 1945 yılından kalan 80 yıllık yapıların yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerekirken, siyasi boşluklar ve hukuki süreçler bu dönüşümü engelledi. İşte Uludağ’daki otellerin iç yüzü ve Kartalkaya faciasının ortaya çıkardığı gerçekler!
80 Yıllık Otellerde Kaçak Katlar
Uludağ’daki bazı otellerin, Milli Parklar döneminde kaçak kat çıkma gerekçesiyle davalık olduğu ortaya çıktı. Mahkeme kararlarına göre otellerin en üst katlardan başlayarak yıkılması gerekirken, işletmeler genellikle restoran, kayak odası veya kafe gibi bölümlerde tadilat yaparak metrekare küçültme bahanesiyle dönüşümü erteledi.
Uzmanlar, bu tür kaçak yapılaşmanın, olası bir afet durumunda büyük riskler barındırdığına dikkat çekiyor. Kartalkaya’daki felaketin ardından, Uludağ’daki otellerin hem fiziki yapıları hem de yangın güvenliği açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Uludağ Dönüşüm Projesi ve 50 Yıllık Süre Uzatımı
1945’te inşa edilen otellerin yenilenmesi amacıyla başlatılan Uludağ Dönüşüm Projesi, o dönemin Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından desteklenmişti. Proje kapsamında, Birinci Bölge’deki tüm otellerin yıkılıp yerlerine modern yapılar inşa edilmesi planlanıyordu. Ancak kabine değişikliği ve projelerin siyasi boşluklara takılmasıyla, otellere 50 yıllık süre uzatımı verildi.
Bu uzatma kararı, otel işletmecilerinin projeyi rafa kaldırmasına ve mevcut yapıları dönüştürmemesine neden oldu. Söz konusu süre uzatımı, bölgedeki otellerin günümüz standartlarına uygun hale getirilmesini engelleyerek risklerin artmasına yol açtı.
Yetki Karmaşası ve Alan Başkanlığı Süreci
Uludağ’daki tüm süreçler, Milli Parklar döneminde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisindeyken, daha sonra Alan Başkanlığı adı verilen bir birime devredildi. Bu değişiklikle birlikte, otellerin dönüşüm projeleri ve yıkım süreçleri askıya alındı. Yetki karmaşası, bölgedeki kaçak yapılaşma sorunlarının çözümünü daha da zorlaştırdı.
Kartalkaya Faciasının Uludağ’a Yansımaları
Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını, Uludağ’daki otellerde alınması gereken yangın tedbirlerini gündeme getirdi. Uludağ’da, yaz-kış görev yapan itfaiye ekipleri, UMKE, AFAD ve JAK ekiplerinin bulunması güvenlik açısından avantaj sağlıyor. Ancak uzmanlar, bu ekiplerin sayısının artırılması ve otellerin yangına müdahale ekibi kiralaması gerektiğini belirtiyor.
2007 Öncesi İtfaiye Belgeleri Yenilendi
Geçtiğimiz yıl yayımlanan genelgeyle, 2007 yılından önce alınan itfaiye raporu belgelerinin yenilenmesi istendi. Uludağ’daki oteller, bu belgeyi yeniden temin etmiş olsa da, mevcut yapılarının büyük kısmı hala risk barındırıyor. Olası bir afet durumunda, yangın güvenliği açısından eksikliklerin ciddi sonuçlara yol açabileceği ifade ediliyor.
Kartalkaya Felaketi: Ders Alınacak Bir Uyarı
Tüm Türkiye’yi yasa boğan Kartalkaya faciası, yalnızca geçmiş ihmalleri değil, mevcut sistemin zafiyetlerini de gözler önüne serdi. Uludağ gibi yoğun turist çeken bir bölgede, otel yapılaşmasında yıllardır süren usulsüzlüklerin giderilmesi ve dönüşüm projelerinin acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Yetkililerin, alan yönetimi ve işletmelerle birlikte hareket ederek güvenli turizm için adımlar atması büyük önem taşıyor.