İngiltere’de kamu borçlanma maliyetlerindeki keskin artış, tahvil piyasasında panik yarattı. Bu kriz, sterlin/dolar paritesinin de son 11 ayın en düşük seviyesine gerilemesine yol açtı. Uzmanlar, durumun sadece İngiltere’ye has olmadığını ancak ülkenin borçlanma ihtiyacı nedeniyle daha kırılgan bir yapıya sahip olduğunu belirtiyor.
Kamu Borçlanma Maliyetleri Rekor Kırdı

Hafta başında İngiltere Borç Yönetim Ofisi tarafından gerçekleştirilen 30 yıl vadeli 2,25 milyar sterlin değerindeki tahvil ihalesi, piyasalarda önemli bir dalgalanmaya sebep oldu. Bu ihale sonrasında, 30 yıl vadeli devlet tahvil getirisi 1998’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, 10 yıllık borçlanma maliyetleri de 2008 finansal krizinden bu yana görülen en yüksek seviyeyi kaydetti.
Borçlanma maliyetlerindeki bu ani artış, ABD dolarının küresel olarak güçlendiği bir döneme denk geldi. Sonuç olarak, İngiltere kamu maliyesinin sürdürülebilirliğine dair piyasalarda ciddi endişeler artıştı. Bu durum, sterlinin dolar karşısında zayıflamasına neden olarak GBP/USD paritesinin 1,2238 seviyesine kadar gerilemesine yol açtı. Bu rakam, 2023 Kasım ortasından bu yana görülen en düşük seviye oldu.
Piyasaların Tepkisi
Sterlin/TL ise, Türkiye saatiyle 16.45 itibariyle yüzde 0,23 kayıpla 43,59 puandan fiyatlandı. Piyasalardaki bu oynaklık, tahvil piyasası krizinin etkilerinin küresel boyutta hissedildiğini gösteriyor.

Maliye Bakanı Rachel Reeves‘in uzun zamandır planlanan Çin ziyareti, bu krizle aynı döneme denk geldi. Reeves’in yokluğunda, milletvekillerinin sorularını yanıtlamak üzere Hazine Müsteşarı Darren Jones görevlendirildi. Jones, piyasalardaki bu çalkantıyı kabul ederken, tahvil piyasası dinamiklerinin hem ulusal hem de uluslararası faktörler tarafından belirlendiğine vurgu yaptı.
Tahvil Krizinin Kökeni ve Kürel Etkiler
Uzmanlar, tahvil piyasasındaki bu dalgalanmanın sadece İngiltere’ye has olmadığına dikkat çekiyor. Özellikle ABD tahvil faizlerindeki artış, piyasalarda geniş çapta etkiler yaratıyor. Ancak İngiltere’nin dış borçlanma ihtiyacının yüksek olması, ülkenin bu dalgalanmalara karşı daha hassas bir pozisyonda bulunmasına yol açıyor.
Uzmanlar, İngiltere’nin dış borçlanma seviyelerini azaltmaya yönelik adımlar atması gerektiğini öneriyor. Ancak, böyle bir stratejinin uygulamaya konulması hem zaman hem de ciddi mali disiplin gerektiriyor. Dolayısıyla, kürel ekonomik faktörler İngiltere’nin mali piyasa dengesi üzerinde etkili olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Sterlinin Zayıflığının Olası Sonuçları

Sterlinin dolar karşısında değer kaybetmesi, İngiltere ekonomisinin dış ticaret dengesi ve enflasyon oranları üzerinde baskı yaratabilir. Ülkedeki ithalat maliyetlerinin artması, üretici fiyatlarını yükseltirken, tüketici enflasyonunun da yükselmesine neden olabilir. Bu durum, hem hane halkı hem de şirketler üzerindeki mali baskıları artırabilir.
Uzmanlar, önümüzdeki dönemde sterlinin toparlanması için hem küresel piyasalarda doların güç kaybetmesi hem de İngiltere’nin maliye politikasında sürekliliğin sağlanması gerektiğine dikkat çekiyor.