6 Şubat 2023’te Türkiye’nin güneydoğusunu etkileyen depremler, bilimsel açıdan büyük bir yıkımın ve önemli bir enerjinin serbest kalışının göstergesiydi. Bilim Akademisi kurucu üyelerinden Prof. Dr. Naci Görür, Diyarbakır’da düzenlenen bir panelde depremlerin büyüklüğüne dair önemli açıklamalar yaptı. Görür, depremlerin ürettiği enerjiyi somut bir şekilde açıklayarak, “6 Şubat’taki depremler, tam 5 milyon ton dinamitin aynı anda patlamasına denk bir enerji üretti.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, depremlerin gücünü anlatmak için kullanılan bir referans noktası oldu.
Depremin Gücü ve Potansiyel Etkileri
Prof. Dr. Görür, 6 Şubat’ta meydana gelen depremin 5 milyon ton TNT yani dinamit patlatma gücüne eşdeğer olduğunu belirtti. Bu büyüklükte bir enerji, yüzlerce atom bombası patlamasına eşdeğer. Görür’ün vurguladığı üzere, bu tür enerjilerle kıyaslanan büyük depremler, çok yıkıcı etkilere yol açabilir ve depremin yıkıcı gücü insanlar tarafından daha iyi anlaşılabilir.
Diyarbakır’ı Vuracak Deprem Hakkında Uyarılar
Panelde yaptığı açıklamalarında, Diyarbakır‘ı etkileyecek gelecekteki bir deprem hakkında da bilgi veren Görür, bu depremin Bitlis-Zagros fayı hattında meydana gelmesinin olasılığının yüksek olduğunu belirtti. Görür, 6 Şubat’taki depremin Doğu Anadolu fayı üzerinde gerçekleştiğini, ancak Diyarbakır’ı asıl etkileyecek büyük depremin Bitlis-Zagros fayı üzerinde olacağını söyledi. Bu hat, potansiyel olarak daha büyük bir felakete yol açabilecek enerji taşıyor.
Depremler ve Tekrar Edilebilirlik
Prof. Dr. Görür, deprem biliminde önemli bir prensibe dikkat çekti: “Bir yerde bir deprem olursa, belirli bir zaman sonra aynı yerde, aynı büyüklükte bir deprem bir daha olur.” Bu, yer bilimlerinde kaide olarak kabul edilen bir gerçektir ve matematiksel bir kesinlik taşır. Bu kural, depremler için öngörüde bulunmanın imkansız olmasının yanında, deprem bölgesindeki tekrarlama ihtimalinin çok yüksek olduğunu gösteriyor.
Deprem Dirençli Kentler
Panelde konuşan bir diğer önemli isim Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Doğan Hatun ise kentin depreme karşı daha dayanıklı hale getirilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Görür de bu konuda Diyarbakır’ı deprem dirençli yapmanın hem bilimsel hem de teknolojik açıdan mümkün olduğunu vurguladı. Görür, “Deprem bizim kaderimiz değil. Bugünkü bilim ve teknolojiyle, Diyarbakır’ı deprem dirençli yapmak mümkün” diyerek, kentin gelecekteki depremlere karşı daha hazırlıklı olabileceğini belirtti.