Teknolojinin gelişimi, küresel borsalarda yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Artık finansal piyasalarda işlem yapan yatırımcılar, saniyeler içinde yapılan algoritmalar ve robotlar tarafından yönlendirilen işlemlerle karşı karşıya kalıyor. Algoritmik işlem olarak bilinen bu yöntem, hızla gelişen teknolojiyle birlikte borsaların işleyiş biçiminde devrim yaratmaya devam ediyor.
Algoritmaların Yükselen Rolü
Hisse senedi, vadeli işlem, opsiyon ve döviz işlemleri gibi piyasalarda işlem yapan yatırımcılar için zaman büyük bir önem taşıyor. Beşeri faktörler nedeniyle insanların yaptığı işlemlerde gecikmeler ve hatalar oluşurken, algoritmalar bu sorunları ortadan kaldırmak için devreye giriyor. Otomatik alım-satım işlemleri adıyla bilinen algoritmalar, insan beyninin hızını çok aşan derecede hızlı işlem yapabiliyor.
Algoritmalar, piyasalarda anlık fiyat değişimlerini analiz edip, alım ve satım işlemlerini saniyeler içinde gerçekleştirebiliyor. Bu, yatırımcılara büyük avantaj sağlıyor. Bugün, dünya genelindeki borsalarda algoritmalartarafından yapılan işlemlerin oranı hızla artıyor.
Algoritmik İşlemler Dünya Genelinde Artıyor
Matriks Algo Solutions Genel Müdürü Kıvanç Özbilgiç, algoritmaların fiyat dalgalanmalarından hızlı kazanç sağlamak amacıyla kullanıldığını belirtiyor. Yüksek frekanslı alım satım işlemleri genellikle likit piyasalarda tercih ediliyor. ABD’de algoritmaların işlem hacmindeki oranı %55 civarında iken, Avrupa Birliği’nde bu oran %40, Hindistan’da ise %40’a kadar çıkmış durumda. Algoritmik işlemlerin, gelişen piyasalarda her yıl en az %10 oranında artacağı tahmin ediliyor.
Özbilgiç ayrıca, algoritmalar tarafından gerçekleştirilen işlemlerin pazarlarda likidite artışı, piyasa derinliği ve piyasa verimliliği gibi avantajlar sunduğunu vurguluyor. Ancak, algoritmik işlemler aynı zamanda ani fiyat hareketleri ve teknik arızalar gibi riskleri de beraberinde getirebiliyor.
Hız ve Verimlilik Avantajı
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Emrah Ahi de algoritmik işlemlerin hız, rasyonalite ve verimlilik sağladığını belirtiyor. Algoritmalar, veri analizi, backtest, optimizasyon, risk yönetimi ve portföy çeşitlendirmesi gibi işlemleri çok daha verimli şekilde gerçekleştirebiliyor. Bu, manuel işlem yapanlara kıyasla büyük bir avantaj sağlıyor. Ancak, yüksek frekanslı alım satımların piyasada volatiliteyi artırabileceği konusunda da uyarılarda bulunuyor.
Ahi, ABD ve Avrupa’da algoritmaların işlem hacmindeki payının arttığını ve özellikle Hindistan’da algoritmik alım satımın önemli bir paya sahip olduğunu ifade ediyor. Hindistan’da 2011 yılında algoritmik işlemlerin payı %10 iken, bugün bu oran %50’nin üzerine çıkmış durumda.
Yüksek Frekanslı Alım Satımların Riskleri
Yüksek frekanslı alım satım işlemlerinin piyasadaki volatiliteyi artırabileceği öne sürülüyor. 2010’da yaşanan “Flash Crash” örneği, algoritmaların ani zincirleme tepkileri ile büyük dalgalanmalara yol açabileceğini gösteriyor. Bu tür işlemlerin oluşturduğu riskler, bazı durumlarda şeffaflık eksikliği ve kara kutu algoritmalar gibi belirsizlikler yaratabiliyor.
Özbilgiç, algoritmaların hızla işlem yapmasıyla birlikte bazen yanlış ve aniden gerçekleşen fiyat hareketlerinin piyasalarda adaletsizliklere neden olabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, algoritmaların yapay zeka tabanlı karar alma süreçlerinin şeffaflık eksiklikleri yaratabileceği de vurgulanıyor. Knight Capital’in 2012’de yaşadığı yazılım hatası sonucu 440 milyon dolar zarar ettiği olay, bu riskin somut bir örneği olarak gösterilebilir.