İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, düzenlenen Afet Bilinci ve Hazırlık Eğitimiprogramında, Marmara Bölgesi’nde beklenen bir depremin ne zaman gerçekleşeceğinin kesinlikle bilinemeyeceğine dikkat çekti. “Bilimin ışığında öğrenerek, okuyarak afetlerle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz lazım,” diyen Özener, bu alanda doğru bilgi edinmenin önemine vurgu yaptı.
Afetler ve Bilinçli Hazırlık
6 Şubat 2023‘teki deprem felaketi, Türkiye’nin en büyük ve yıkıcı afetlerinden biri olarak tarihe geçti. Özener, bu tür felaketlerin hızla unutulduğunu belirterek, “Hızlı aksiyon alıyoruz ama çabuk unutuyoruz,” dedi. Bu nedenle afetlere hazırlık ve doğru bilgilendirme süreçlerinin sürekli hale getirilmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Özener, afetlerin her zaman yaşanabilir olacağı gerçeğine karşı, sürekli bir hazırlık ve eğitim sürecinin gerekliliğini vurguladı. Ayrıca, Marmara Bölgesi’ndeki risk azaltma çalışmalarının ekonomik ve sosyal açıdan büyük fayda sağladığını belirtti.
Afetlere Müdahale ve Bireysel Hazırlık
Afetlerin ilk 72 saatinde tek başına kalınabileceğini belirten Prof. Dr. Haluk Özener, deprem sonrası yardımın hemen gelmeyeceğini söyledi. 6 Şubat depremlerinde yaşanan geç müdahale eleştirilerine dair, “Bu tür büyük felaketlere anında müdahale etmek çok iyimser bir tahmin olur,” diyerek, afet sırasında bireysel hazırlığın önemini anlattı. Özener, afetlere karşı kişisel önlemlerin ve bilgi edinmenin, her bireyin sorumluluğu olduğunu belirtti.
Marmara Bölgesi ve Deprem Riski
İstanbul ve Marmara Bölgesi, Türkiye’nin en riskli deprem bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Özener, bu bölgedeki deprem riski hakkında, “İstanbul’da, Marmara Bölgesi’nde bir gün bir deprem göreceğiz fakat ne zaman göreceğiz bilmiyoruz,” diyerek, bilimsel çalışmaların bu konuda daha fazla önem taşıdığını belirtti. Bu yüzden afetlerle başa çıkabilmek için bilimsel veriler ve doğru bilgilerle donanmış olmak gerektiği, Özener’in verdiği mesajlardan biri oldu.
Afet ve Kadın Liderliği: VİKADER’in Rolü
Bayrampaşa Kaymakamı Abdullah Çiftçi, afetlere karşı güvenli yapılar ve eğitim almanın önemini dile getirerek, deprem felaketi sırasında yaşadığı kişisel deneyimi aktardı. Çiftçi, Gölcük ve Düzce depremlerini yaşayan biri olarak, 6 Şubat depreminde yaşanan büyük farkı hissettiğini ifade etti.
VİKADER (Vizyoner Kadınlar Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Mete, derneklerinin afet sonrası iyileştirme süreçlerine aktif olarak katıldığını belirtti. Mete, Türkiye’nin ilk Kadın Psikososyal Destek ve Sosyal İyileştirme Ekibini kurduklarını ve şimdi de ilk Kadın Arama Kurtarma Ekibini kurma çalışmalarının hızla devam ettiğini söyledi. Bu tür adımlar, kadınların afet yönetimi ve sosyal iyileştirme süreçlerinde liderlik yapmasını teşvik etmek amacı taşımaktadır.
Afetlere Karşı Birlikte Güçlü Olmalıyız
Son olarak, deprem ve diğer afetler karşısında toplumun her bireyinin bilinçlenmesi ve hazırlıklı olması gerektiği bir kez daha vurgulandı. Afetlere karşı yapılacak hazırlıkların yalnızca devletin değil, her bireyin sorumluluğunda olduğu, afet sonrası süreçlerin başarılı olabilmesi için toplumun her bireyinin aktif bir rol üstlenmesi gerektiği dile getirildi.