Toplum Çalışmaları Enstitüsü (TCE), küresel gelir eşitsizliğinin boyutlarını ele alarak, Türkiye‘nin bu konudaki yerini değerlendirdi. Büyük Ayrışma kavramı üzerinden yapılan analizde, küresel gelir uçurumunun giderek arttığına dikkat çekildi. TCE Analisti Yağmur Uzunırmak, “İstikrarlı ve yüksek büyüme sağlanamadığı sürece Türkiye’nin üst gelir grubundaki ülkelerle arasındaki ekonomik fark açılmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Küresel Gelir Artışı Eşit Dağıtılmadı
Yağmur Uzunırmak’ın analizine göre, küresel kişi başına düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) 1960 yılında 450 Amerikan dolarıyken, 2023’te 13.138 Amerikan dolarına yükseldi. Ancak bu büyüme, dünya genelinde eşit bir refah artışı sağlamadı. Uzunırmak, küresel GSYİH artışının büyük kısmının üst gelir grubundaki ülkelerden kaynaklandığını belirterek, “Dünya GSYİH’sindeki artış, refahın adil bir şekilde dağılmadığını açıkça gösteriyor” dedi.
Türkiye’nin Durumu ve Geleceği
Uzunırmak, Türkiye’nin son yıllarda dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme gösterdiğini ancak üst gelir grubundaki ülkelerle arasındaki farkı kapatabilmek için daha yüksek ve istikrarlı büyümelere ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Türkiye’nin mevcut büyüme oranlarının yeterli olmadığını belirten Uzunırmak, “İstikrarlı ve yüksek büyüme sağlanamadığı sürece Türkiye’nin üst gelir grubundaki ülkelerle arasındaki ekonomik fark açılmaya devam edecektir” dedi.
Türkiye’nin Ekonomik Farkı Kapatabilmesi İçin İhtiyaçlar
Türkiye, bu ekonomik farkı kapatabilmek için teknoloji, eğitim, Ar-Ge ve inovasyona daha fazla yatırım yapmalı. Uzunırmak, Türkiye’nin gelecekteki başarısı için şu adımları önerdi:
- Katma değerli üretim modeline geçiş,
- Toplumsal eşitsizlikleri azaltacak kapsayıcı büyüme stratejileri,
- Güçlü kurumsal yapıların oluşturulması,
- Rekabet gücünü artıracak yapısal reformlar.
Küresel Gelir Eşitsizliği ve Gelecek Projeksiyonları
Uzunırmak, küresel gelir eşitsizliğinin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini öngördü. Harvard Growth Lab’in 2031 yılına kadar olan tahminlerini değerlendiren Uzunırmak, gelişmiş ülkelerin daha adil bir ekonomik düzen için sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin de iç politikalarında yapısal reformlar yaparak sürdürülebilir büyüme modellerine yönelmeleri gerektiğini ifade etti.
Adil Bir Küresel Düzen İçin İş Birliği Şart
Uzunırmak, küresel eşitsizliğin azaltılması için hem uluslararası düzeyde iş birliği hem de ulusal düzeyde etkin politikaların gerekliliğine dikkat çekti. Uzunırmak, “Eğer bu adımlar atılmazsa, gelir uçurumu daha da derinleşecek ve bu durum küresel istikrarı tehdit edecektir” dedi. Gelişmiş ekonomiler’in, adil bir küresel düzen için liderlik etmelerinin önemine işaret etti.
Küreselleşme ve Ayrışma
İkinci Dünya Savaşı sonrası hızlanan küreselleşme sürecinin başlangıçta ekonomik entegrasyonu artırmasına rağmen gelir dağılımı üzerindeki etkilerinin eşitsiz olduğunu belirten Uzunırmak, küreselleşmenin Büyük Ayrışma üzerindeki rolünün dikkatle incelenmesi gerektiğini ifade etti. Uzunırmak, “Gelir uçurumunu kapatmak için ülkeler uzun vadeli ve sürdürülebilir politikalar üretmelidir” diye konuştu.